T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
MUĞLA / MARMARİS - Marmaris Ortaokulu

5-6. SINIF GELİŞİM DÖNEMİ ÖZELLİKLERİ


5-6. SINIF GELİŞİM DÖNEMİ ÖZELLİKLERİ

Çocukluğun son yılları fizyolojik olduğu kadar zihinsel ve toplumsal yönden de önemli değişme ve olgunlaşmaların yer aldığı yaşlardır. Bu yaşlarda düşünce biçiminde de köklü bir değişme olmakta ve çocuk zihinsel olgunlaşma bakımından soyut düşünme yeteneğini kazanacak bir düzeye erişmiş bulunmaktadır.

Erinlik(ergenliğe hazırlık dönemi) ve Ergenlik dönemi hızlı gelişim dönemleridir. Kızlar bu döneme erkeklere göre iki yıl erken girer ve daha erken olgunlaşır.

Erkekler içinde 8. Sınıf ile lisenin ilk iki sınıfı ergenliğin ilk yılları için uygun düşmektedir. Lisenin son sınıfına gelmiş bir erkek öğrenci artık kendi yaşdaşı olan kızlarla arasında bulunan gelişim farkını hızla kapatarak ergenliğin son yıllarına ulaştığı söylenebilir.

            Bizim toplumumuzda ergenlik dönemi yaş aralığı kızlar için 13-18, erkekler için 15-20 her iki cins için bu sınırları genişletirsek 12-21 olarak belirtilmektedir.

            Ergenlik öncesi dönemde çocuğa artık yetişkin beğenisi yetmemekte, kendi cinsinden yaşdaşlarının beğenisine gereksinim duymaktadır.

            Bu yaşlarda erkek çocuğu, oyun becerisini doruk noktasına ulaştırmış, hareketli ve saldırgan bir kişilik içinde bulunmaktadır.

            Kız çocuğu daha hızlı büyümekte, eskiye kıyasla daha olgun, evcil bir görünüme bürünmektedir. Her iki cinste kendi cinsel kimliğinin niteliklerini kazanma yolunda ilk adımlarını atmış görünmektedir.

6-8. sınıflarda aynı yaştaki kız ve erkek çocuklar bedensel, duygusal ve sosyal yönden farklı gelişim dönemi içinde bulunmalarına karşın zihinsel yönden birbirlerine benzemektedirler. Eğer uyarıcı bolluğu olan bir çevrede yetişmişler ve iyi bir eğitim görmüşlerse artık soyut düşünme yeteneğini kazanabilmişlerdir.

Soyut düşünme yeteneği ilkokul 5. sınıfta başlamakta ergenlik yılları boyunca gelişmektedir. Mantıksal ve Soyutsal düşünmenin gelişimi ile muhakeme gücü artmıştır. Tahminlerde bulunup, varsayımlar yapabilir. Soyut düşünme yeteneğinin sınırlarını genişletebilmek için hem ders faaliyetlerinde hem de ders dışı faaliyetlerde çocuğu ilgilendiren konular üzerinde tartışmalara yer vermek, ders dışı okumalara yöneltmek ve okunanları değerlendirmek ilköğretimin son yıllarında başlayıp lise yıllarında sürdürülen vazgeçilmez etkinlikler olmalıdır.

5. sınıftan itibaren başlayarak öğrencilerde başarısızlığın arttığı görülmektedir. Bunun önemli nedenlerinden biri ilkokulun ilk dört sınıfındaki öğretmen-öğrenci ilişkisindeki yakınlığın ve devamlılığın artık branş öğretmenleriyle daha az oluşudur. Her öğretmen öğrencisinin kendi dersini çalışmasını beklemektedir. Oysa tek bir öğretmen öğrencisini güçlü ve zayıf yönleriyle daha iyi tanımakta ve tanıdığı biçimde de öğrencisinden başarı beklemektedir. Bu başarısızlığın bir diğer nedeni de artık çocukların ilgilerinin okul konularının sınırlarını aşması ve mutlu çocukluk yılları yerine bir yandan bağımsızlık savaşı veren diğer yandan bundan korkan, kendi bedenindeki değişmeleri korku, suçluluk, merak duyguları içinde izleyen, karşı cinsin yakınlığına özlem duyan ama ondan korkan bir yeniyetmelik yıllarının başlamış olmasıdır.

Temel kavram ve becerilerle ilgili eksikliklerde birdenbire çoğalan akademik çalışmaları içinden çıkılmaz hale getirebilir. Bu durumda kendine güveni sarsılmakta ve güvensizlik içinde başarısızlıkla uğraşmakta, her başarısızlıkta yeni bir başarısızlığı pekiştirici olmaktadır.

Kaygıda başarıyı engellemektedir.

Başarılı olmak için belli düzeyde kaygıya ihtiyaç vardır. Fakat fazlası kişiyi olumsuz etkiler. Anne-babanın teşvik için çocuğun kaygısını artırması, beklenenin tam aksine sonuç verir.

Ailenin küçük yaştan başlayarak, çocuktan yüksek başarı beklemesi, eleştirmesi, cezalandırması çocuğun kendine olan güvenini sarsar ve kaygı düzeyini yükseltir. Kaygı düzeyi yüksek çocukların geçmişlerinde mutlaka bu özellikler vardır.

Anne babaların kendi özlemleriyle çocuklarının sınırları arasında gerçekçi bir denge kurmalarında yarar vardır.

Bireyin içinde bulunduğu belirsizlik azaltılıp istenilenin ne olduğu açık-seçik belirtilmelidir.

            Amaca ya da istenen duruma yönelik attığı adımlar pekiştirilmelidir.(Daha çok manevi ödüllerle. Durum karşısındaki memnuniyetinizi belirterek ya da "aferin" diyerek.

            En büyük ihtiyaçları sevilmek, dinlenilmek ve kabul görmektir.

 

  

MARMARİS ORTAOKULU

                                                                                                                                                    REHBERLİK SERVİSİ

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 05.12.2018 - Güncelleme: 08.12.2023 09:04 - Görüntülenme: 411
  Beğen | 0  kişi beğendi